Aile Planlaması

Çağımızın en büyük problemlerinden biri olan aile planlaması üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Ülkemizde de bu konu hakkında bir çok çalışmalar yapılmakta, eğitim ve konferanslar verilmektedir.
Bugün kadın ve erkekler için geliştirilmiş son derece güvenilir ve sağlığa zararlı olmayan yöntemler kişilerin kullanımına sunulmaktadır. Buna rağmen dünyadaki ve ülkemizdeki çiftlerin önemli bir bölümü hala geleneksel, güvenilirliği düşük hatta sakıncalı yollarla doğum kontrolü uygulamaya çalışmaktadır. Bu duruma neden olan bir çok faktör arasında kişilerin yöntem hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları , hizmete ulaşamamaları ve hizmeti verenlerin bilgi eksiklikleri en önemli yeri tutmaktadır. (Kaynak 1)
Aile planlamasında yöntem çeşitliliği göz önüne alındığında büyük kısmının kadının üzerinde olduğu izlenimi doğmaktadır. Oysa aile planlaması bir çiftin birlikte planlayacağı, karar vereceği, sorumluluğunu alacağı ve yükünü paylaşacağı ortak bir eylemdir. Yükü ve sorumluluğu kadınlara bırakmak, erkeğin kendi sorumluluklarından kaçması anlamını taşır.
Aile planlamasının temel hedefleri; ülkenin sürdürülebilir bir kalkınma için gerekli nüfus yapılarını oluşturması, istenmeyen gebelikleri ve bunların neden olduğu sorunları önlemek, birden fazla doğum yapıldığında iki gebelik arasında en az iki yıllık bir süre olmasını sağlamak , topluma bedenen ve ruhen sağlıklı kişilerin kazandırılmasına katkıda bulunmaktır. (Kaynak 2).
Doğurgan yaştaki kadın nüfusunun yaklaşık yarısı doğum kontrolü kullanmakla birlikte bu oran ülkeler arası gelişmişlik düzeyine paralel olarak büyük farklılıklar göstermektedir. Örneğin ABD’de %68’e kadar yükselmekte, Nijerya’da ise %5’e düşmektedir.
Bir başka eğilimde önceleri yalnız gebelikten koruyucu etkileri üzerinde durulan doğum kontrol yöntemlerinin bugün artık bir çok başka olumlu etkilerinin de ortaya çıkmış olmasıdır. (Kaynak 3).
Aile planlaması ailelerdeki kişi sayısının sınırlandırma anlamını taşımaz. Amaç; anne ve doğacak çocukların sağlıklı olması ve çocuk sahibi olmak istendiğinde gebeliğin oluşmasıdır. Çünkü iki yıldan az aralıklarla yapılan doğumlar annenin vücut sağlığını önemli ölçüde bozmakta, gebelik sırasında riskleri artırmakta, hatta ara vermeden arka arkaya yapılan doğumlar anne ölümlerine neden olmaktadır. Ayrıca, sık aralıklarla doğan çocukların anne karnında gelişmeleri tam olmamakta (Doğum ağırlığı düşük bebekler), sakatlık oranı yükselmekte, bakımları güçleşmekte ve bebek ölümleri artmaktadır. Bütün bunlar göz önüne alındığında aile planlamasının amaçlarını şöyle sıralayabiliriz; Bireyleri ve aileleri, üreme sağlığı konusunda eğitmek, anne ölümlerini önlemek ve sağlığını korumak, bebeklerin sağlıklı doğmalarını ve yaşamalarını sağlamak, yüksek riskli gebelikleri önlemek, istenmeyen gebelikleri önlemek, çocuk sahibi olmak isteyenlere tıbbi yardım sağlamak, bireyleri aile planlaması yöntemleri konusunda eğitmektir. (Kaynak 4).
Türkiye’de aile planlaması hizmetleri; Sağlık Bakanlığı’na bağlı olan Sağlık Ocakları, Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri , Devlet ve SSK hastaneleri, üniversite ve diğer kamu kuruluşlarının hastaneleri, özel sağlık merkezlerinde verilmektedir. Kamu kuruluşlarında kondom ve doğum kontrol hapları ücretsiz dağıtılmakta, rahim içi araç (RİA) ücretsiz ya da çok düşük bir ücret karşılığında uygulanmaktadır. (Kaynak 5).
Aile planlaması etkili modern yöntemler; ağızdan alınan haplar (%99) rahim içi araçlar (%95-99) kondom (Prezervatif %55-60) , diyafram (%93-98) cerrahi yöntemler (%100)
Etki derecesi sınırlı yöntemler; takvim yöntemi (Ritm yöntemi), geri çekme yöntemi , spermisitler, hazne yıkama yöntemleridir. (Kaynak 6)
MATERYAL METOD
Yaptığımız araştırma demografik özellikleriyle birlikte “15-49” yaş arası ev hanımlarının aile planlaması hakkındaki bilgi düzeylerini saptamak amacıyla planlandı.
Araştırma Uşak SSK ve Devlet hastanesi pıliklinikleri, kadın doğum servisleri ve sağlık ocaklarında yapıldı.
Örneklemi basit rastgele seçtiğimiz “15-49” yaş arası 100 ev hanımına uyguladık.
Bu araştırma yapılırken kadınlar ankete gönüllü katılıp, sorulara istekli olarak cevap verdiler. Fakat uyguladığımız kişilerin eğitim düzeyleri birbirinden farklı olduğu için soruları okuma, anlama ve cevap vermede güçlük yaşandı. Okuma yazması olmayanlara soruları biz okuyarak ve anlatarak yanıtlamalarına yardımcı olduk ve bilmedikleri terimleri açıkladık.
Araştırma anket yöntemi ve kesitsel araştırma türü olup aile planlaması hakkında bilgi düzeylerini ölçmek amacıyla yapıldı. Bu yapılan araştırmada beklenen bilgi düzeyine ulaşılamazsa araştırmanın eksiklikleri gözden geçirilip araştırma yinelenecektir.
DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİNE GÖRE TABLOLAR
Kadınların Yaşlarına Göre Sınıflandırılması
Yaş grubu | Sayı | Yüzde (%) |
15-18 | 3 | 3 |
19-21 | 16 | 16 |
22-25 | 21 | 21 |
26-35 | 31 | 31 |
36-45 | 17 | 17 |
46-19 | 12 | 12 |
TOPLAM | 100 | 100 |
Kadınların Öğrenim Durumlarına Göre Sınıflandırılması
Öğrenim durumu | Sayı | Yüzde (%) |
İlkokul | 47 | 47 |
Ortaokul | 15 | 15 |
Lise | 15 | 15 |
Lisans | 20 | 20 |
Diğer | 3 | 3 |
TOPLAM | 100 | 100 |
Kadınların Yaşadığı Yere Göre Sınıflandırılması
Yaşadığı yer | Sayı | Yüzde (%) |
İl | 55 | 55 |
İlçe | 12 | 12 |
Köy | 26 | 26 |
Kasaba | 7 | 7 |
TOPLAM | 100 | 100 |
Ülkemizde En Çok Kullanılan Aile Planlaması Yöntemine Göre Sınıflandırılması
Ülkemizde en çok kullanılan aile planlaması yöntemi | Sayı | Yüzde (%) |
RİA (Spiral) | 51 | 52.57 |
Prezervatif | 5 | 5.15 |
Geri çekme | 27 | 27.83 |
Diyafram | 1 | 1.03 |
Doğum kontrol hapı | 13 | 13.40 |
TOPLAM | 97 | 99.98 |
Korunma Yöntemi Hakkında Bilgi Edinmek İçin Kadınların Başvurdukları Sağlık Kuruluşlarına Göre Sınıflandırılması
Başvurulan Sağlık Kuruluşu | Sayı | Yüzde (%) |
Sağlık Ocağı | 53 | 53 |
Ana Çocuk Sağlığı | 28 | 28 |
Hastane | 11 | 11 |
Diğer | 8 | 8 |
TOPLAM | 100 | 100 |
Kadınların “Kürtajın Bir Aile Planlaması Yöntemi Olup Olmadığına” Verdikleri Yanıta Göre Sınıflandırılması
Kürtaj hakkında verilen cevap | Sayı | Yüzde (%) |
Evet | 11 | 11 |
Hayır | 89 | 89 |
TOPLAM | 100 | 100 |
Kadınların Korunma Yöntemleri İle İlgili Eşleriyle Yaşadıkları Problemlere Göre Sınıflandırılması
Yaşanan problemler | Sayı | Yüzde (%) |
Tatminsizlik | 3 | 3.06 |
Tartışma | 5 | 5.10 |
Kararsızlık | 11 | 11.22 |
Yaşamadım | 79 | 80.61 |
TOPLAM | 98 | 99.99 |
TABLOLARIN YORUMU
- 15-49 yaş arası ev hanımlarının yaptığımız ankette yaş dağılışları: 26-35 yaş arası %31, 22-25 yaş arası %21, 36-45 yaş arası %17, 19-21 yaş arası %16, 46-49 yaş arası %12, 15-18 yaş arası %3 olduğu gözlendi.
- Kadınların öğrenim durumlarına göre sınıflandırılmasında; ilkokul düzeyi %47, ortaokul düzeyi %15, lise %15, lisans %20, okuma yazması olmayanlarında %3’lük bir dilim kapladığı tespit edildi.
- Kadınların yaşadığı yere göre sınıflandırılmasında; ilde yaşayanlar %55, ilçede yaşayanlar %12, köyde yaşayanlar %26 ve kasabada yaşayanlar %7’lik bir dilim kapladığı görüldü.
- Ülkemizde en çok kullanılan aile planlaması yöntemine göre sınıflandırmada; RİA (Spiral) %52.57, Prezervatif %10.15, geri çekme %27.83, diyafram %1.03, doğum kontrol hapı %13.40 olduğu gözlendi.
- Korunma yöntemi hakkında bilgi edinmek için kadınların başvurdukları sağlık kuruluşlarına göre; yapılan sınıflandırmada Sağlık Ocağı %53, Ana Çocuk Sağlığı %28, Hastane %11, diğer %8 olarak tespit edildi.
- Kadınların kürtajın bir aile planlaması yöntemi olup olmadığına ilişkin verdikleri yanıtlara göre; kürtaja %11 evet, %89 hayır olarak görüldü.
- Kadınların korunma yöntemleriyle ilgili eşleriyle yaşadıkları problemlere göre sınıflandırılmasında; yaşanan problemler arasında tatminsizlik %3.06, tartışma %5.10, kararsızlık %11.22, tartışma yaşamayanlar ise %80.61 olduğu gözlendi.
BULGULAR
- Aile yapısının %74’ü çekirdek aile, %26’sı geniş ailedir.
- Ev hanımlarının %92’sinin çocuğu var. %8’inin çocuğu yok.
- İki çocuk arasındaki yaş farkının %2’sinde 1 yıl, %18’inde 2 yıl, %26’sında 3 yıl, %43’ünde 4-5 yıl, %11’inde 6 ve üzeri olması gerektiğini ifade ettiler.
- Aile planlaması denildiğinde ilk akla gelen %51 kadının ailelerin istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları, %29’unda sık aralıklarla doğum yapmama, %20’sinde ailenin ekonomik durumuna katkıda bulunma cevapları alındı.
- Aile planlaması yöntemlerini %58 kişi kullanıyor, %42’si kullanmıyor.
- Aile planlamasının toplumumuza en büyük katkısı %32’si işsizliğin azalması, %20’si nüfus artışının azalması, %25’i sosyo-ekonomik düzeyin yükselmesi, %23’ü eğitim seviyesinin yükselmesi olarak düşündüklerini ifade ettiler.
- Aile planlaması yöntemi seçilirken % 41 kişi sağlığa zararlı olmamasına , %12’si korunma oranının yüksek olması, %5’i bulunmasının kolay olmasına, %13’ü ailenin tercih ettiği yöntem olmasına, %29’u da bu seçeneklerin hepsine dikkat etmektedir.
- RİA’nın yan etkisinin %9’u ağrı, %16’sı kanama, %33’ü amenore (Adet görmeme) , %42’si gebelik cevabını vermiştir.
- Prezervetifin yan etkisinin %19’u doğum kontrolüne erkeklerin katılımını sağlar, %9’unun erken boşalmanın önlenmesine neden olur, %19’u tıbbi bir denetim gerektirmez, %34’ünün cinsel ilişkiyi kesintiye uğratabilir ve %19’u soruya yanıt vermemiştir.
- Doğum kontrol hapının olumlu yönü hakkında %14’ü bazı kadınlar kilo alabilir, %40’ı dış gebeliği önler, %30’u her gün hap almanın hatırlanması gerektiğine, %16’sı ise bu soruya cevap vermemiştir.
- Vajinal duşun korunma yöntemi olduğunu %22’si kabul etmiş, %74’ü kabul etmemiş ve %4’ü ise yanıt vermemiştir.
TARTIŞMA
Yaptığımız ankette elde ettiğimiz sonuçlara göre ev hanımlarından çoğunun ilkokul mezunu olduğu görüldü. Buna rağmen aile planlaması yöntemlerinden en çok kullanılan ve etkin olan yöntemin RİA olduğu tesbit edildi. Bu sonuç bize ev hanımlarımızın öğrenim durumlarının düşük olmasına rağmen bu konuya ilgi duydukları ve ciddiye aldıkları için gerekli sağlık kuruluşlarından bilgiler edindiklerini ve eğitici hemşirelerin verdikleri eğitimden faydalandıklarını gösteriyor. Bunun yanında halen ülkemizde etkin bir yöntem olmayan geri çekme yönteminin de kullanıldığı görüldü. Hastalarla yapılan diyologlarda bu yöntemi kullananların yöntemin etkinlik derecesinin az olduğunu bilerek ve endişe duyarak bu yöntemi kullandıklarını belirtiler.
Prezervatifin ise kullanılan aile planlaması yöntemlerinden en az tercih edilen yöntem olduğu görüldü. Prezervatif ile ilgili ev hanımlarına yönelttiğimiz sorularda verilen en fazla cevabın cinsel ilişkiyi kesintiye uğrattığı doğrultusunda olduğu gözlenmiştir. Prezervatif etkin bir korunma yöntemi olmasına rağmen eşler arasında en az tercih edilen yöntem olduğu belirlendi.
Aile planlaması yalnızca kadınları değil erkekleri de ilgilendiren bir durumdur. Bu konuyla ilgili kadınlara , sağlık kuruluşlarına, eşleriyle mi yoksa yalnız mı gittiklerini sorduğumuzda büyük bir çoğunluğunun eşiyle beraber gittiği gözlendi. Bu durumdan anlaşıldığı gibi erkeklerinde kadınlar kadar aile planlamasına önem verdiği ve bu konuda duyarlı oldukları anlaşıldı.
Yaptığımız ankette kürtajın bir aile planlaması yöntemi olup olmadığına ilişkin yönelttiğimiz soruda almış olduğumuz yüksek oranda hayır cevabı sonucunda kürtajın bir aile planlaması yöntemi olmadığını düşündükleri ortaya çıkmıştır.
Evlilik yaşını incelediğimizde 18 ve 18 yaş altı evlenme oranının fazla olduğu tespit edildi. Buna göre erken evlenmenin aile planlamasında olumsuz bir etki yarattığı ve bilinçsizlik yaşandığı bireyler tarafından sözlü olarak ifade edildi.
Araştırmamıza göre eğitim düzeyi yükseldikçe evlenme yaşının da doğru orantılı olarak yükseldiği tespit edildi. Eğitim düzeyi yükseldikçe bilinçli olarak etkin aile planlaması yöntemlerini tercih ettikleri belirlendi.
Bunun yanında kent ile kırsal kesimde yaşayanlar arasında da kullanılan aile planlaması yöntemleri farklılıkları gözlendi.
Bu da gösteriyor ki eğitim , yaş, yaşanılan yerin aile planlamasında önemli rol oynadığı belirlendi.
SONUÇ VE ÖNERİLER
“15-49 yaş grubu ev hanımlarının demografik özellikleri ve aile planlaması yöntemleri hakkında bilgi düzeyinin araştırılması” konulu anketimize yaptığımız çalışmanın sonucuna göre aile planlamasında etkin olan yöntemlerin yaygın olarak kullanıldığı bunun yanında etkin olmayan yöntemlerinde bilinip bir kısmı tarafından kullanıldığı istatistiksel sonuçlara göre ortaya çıkarıldı. Bununla beraber erkeklerinde aile planlamasıyla ilgili kadınlara destek verdiği ve bu konuda duyarlı oldukları tespit edildi.
Bu yöntemlerin bilinip uygulanmasına rağmen profesyonel hemşireler olarak bu konuyla ilgili bize düşen görev halka gerekli eğitimi verip bunu konferanslarla görsel, işitsel yönden desteklememiz gerekmektedir.
Yaptığımız araştırmaya göre toplumumuzda prezervatif kullanımının az olduğu görüldü. Bu konuya erkeklerinde katılımını sağlamak için eşlere de bu yöntem hakkında gerekli bilgi ve eğitim verilmelidir.
Toplumumuzun çoğunluğunun RİA kullanımına yöneldiğini gördük. Diğer etkin aile planlaması yöntemlerinin tanıtılıp uygun dağılımın sağlanması gerekmektedir. Etkin olmayan yöntemlerinde risk taşıdığını anlatıp toplumumuzu etkin yöntemlere yöneltmeliyiz.
18 ve 18 yaş üstü evliliklerin aile planlamasında önemli rol oynadığı belirlendi. Buna bağlı olarak evlilik yaşının önemi bireylere vurgulanmalı ve bu konu hakkında bilgiler verilmelidir.
Aile planlaması yöntemiyle ilgili gerekli bilgilerin ana-çocuk sağlığı, sağlık ocakları vb. kuruluşlardan almaları gerektiği önerilir.
KAYNAKLAR
- Dr. Tunga T., Aile Planlaması Çoluk Çocuk Dergisi, Kök Yayıncılık, Nisan 2004.
- Aile Planlamasında Temel Bilgiler 2. Baskı, İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı, İstanbul 2002.
- Ulusal Aile Planlaması Hizmet Rehberi, TC Sağlık Bakanlığı Ana-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Müdürlüğü, Ankara 2000.
- Robert A, Deborah K, Felicia G, Çeviri Editörü: Prof.Dr. Ayşe A. Kontraseptif Yöntemler Uluslararası Basım, Ankara 1990.
- Aile Planlaması Ders Kitabı, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Ankara 1984.
- Prof.Dr. Ali G. Doğum Bilgisi, 1986.
- www.aileplanlamasi.com
- www.hekimce.com